top of page

Yaratıcı Kişiler Serisi-3 // Burcu Büyükünal


ree


Ağustos ayının yaratıcı konuğu, bb.jewelry markasının kurucusu, takı tasarımcısı ve çok yönlü bir sanatçı olan Burcu Büyükünal. Kendisi, yurtiçinde ve yurtdışında birçok sergiye katılmış, yarışmalarda yer almış ve ödüller kazanmıştır.


Benim Burcu Büyükünal ile tanışıklığım aslında daha eskilere dayanıyor. Yıllar önce, Nişantaşı'ndaki bir pasajda yalnızca tasarım ürünler satan bir mağazada, annemle alışveriş yaparken onun tasarladığı bir kolyeyi görüp çok beğenmiştik. (8-9 yıl önce olabilir.) O kolyeyi satın almıştık ve yıllar sonra o kolyenin tasarımcısı ile tanışmak benim için gerçekten tatlı bir tesadüf oldu.


Haydi gelin birçok marka ile de farklı projelere imza atan ilham verici konuğumuzu yakından tanıyalım.



ree

ree


3 cümle ile bize kendinden bahsedebilir misin?


B:Üreterek mutlu olan bir kadınım. Haftanın bir günü atölyemde mutlaka yalnız çalışmak

isterim. Bir de bir kız çocuğu büyütüyorum.


1-  Koleksiyonlarını incelediğimizde, heykelsi ve üç boyutlu tasarımlarının öne çıktığını görüyoruz. Fikirlerini gerçeğe dönüştürme konusundaki yeteneğin dikkat çekici. Tasarım sürecinin fikir aşamasından son ürüne kadar olan adımlarını bizimle paylaşabilir misin?


B: Çok teşekkürler. Fikir aşamasını kesin çizgilerle ayırmak uzun süredir çok zor benim için. İşler birbiri ardına gelen bir akış şeklinde ilerliyor. Fikirler hep aklımın bir köşesinde beklemedeler.

Üretime geçme kısmı biraz daha organizasyon gerektiriyor. Genelde fikirlerimi not alırım ve çoğunlukla çizim yapmadan malzeme ile denemelere başlarım. İçime sinen bir noktaya ulaşmak deneme-yanılma ve üretim problemlerini içeren bir zaman dilimi.

Bazı işlerimde çoklu üretebilirken bazılarında daha az adetli üretim yapabiliyorum işin niteliği yüzünden. Üretim bittikten sonra da sosyal medyada işleri tanıtmaya başlıyorum. İşin fotoğraflanması ve pazarlanması en zorlandığım kısmı oluyor genelde ama onlar olmadan da yaşanmıyor!


2-  Takı tasarım sürecin nasıl işliyor? Her tasarımın arkasında bir hikaye var mı?


B: Tasarımlarımda teknik denemelerden esinlendiğim çok olur. Bir tekniği çalışırken keşfettiklerim bir ürüne dönüşür. Bu şekilde çalışırken düşünme tarzım “ben bu tekniği ya da malzemeyi nasıl yorumlarım” şeklindedir. Pipetlerden yaptığım takılarda ilhamım tamamen malzemenin keşfi olmuştu

Bazı tasarımlarım ise etkilendiğim bir nesne, eser, olay vb üzerinde çalışma şeklinde başlar. Mesela bir heykeli görüp çok etkilendiğim bir dönem hayatımın o döneminde yaşadığım bir başka olayın etkisi ile birleşti ve bu etkileşim takılara dönüştü. Olsun Serisi bu sayede çıktı.

Bazen formlar üzerinden de çalışırım. Amacım her zaman bana özgü olan, benden çıkan formu bulmaktır. Çiçek ve kalp gibi sıradan formları severim, kullanırım ama kendime has hale getirmeye çalışırım.

Sorunun cevabı bu durumda: evet! Mutlaka bir hikaye, bir düşünce, bir etkileniş, bir merak vardır her işin arkasında.




ree

ree

Pipet ve pleksiglas kullanarak tasarladığı kolyeler




3- Takı tasarımının ötesinde, farklı malzemeler ve tekniklerle çalıştığın başka projelerin de var mı?


B: Paşabahçe ile çalıştığım bir ürün tasarımı projem vardı. Omnia Koleksiyonu için çay bardağı ve kase tasarımı yaptım. Geleneksel form ve teknikleri yorumlamak üzerine olan bu projede ürün olarak çay bardağını ve teknik olarak da kesme ve yaldız dekorlarını seçmiştim.

 Bunun dışında bir dönem takı dışında, mücevher kavramını sorgulayan, giyilebilen eserler de ürettim. Çeşitli yarışmalar için de bu yaklaşımla işler üretebiliyorum zaman zaman.

 Son olarak birkaç sene önce Beyoğlu Kültür Yolu projesi kapsamında bir sokakta ışıklı bir yerleştirme yapmıştım.

 Tasarım-sanat ve zanaat üçgeni içindeki projeler hep zevkli ve çekici gelir bana.



ree


ree

Paşabahçe Kesme kaseler ve Dem çay bardakları



4- Yaratıcılığını nasıl koruyorsun? İlham aldığın şeyler/ kişiler nedir?


B: Bu bana insanın yapısı ile alakalı gelir aslında. Üretmeyi seven kişi nerde olursa olsun hep bir şeyler yaratır, üretir. Fakat yine de yeni şehirler, ülkeler ve mimari hep besler beni. Bir de “yaratıcı yalnızlık” çok değerlidir. Kendi kabuğuna çekilebilmek, kendine ait bir alanın olması çok değerlidir. Bu alanın niteliği önemlidir elbette ama bir defter bile o alan olabilir bazen.


5- Bir sanatçı olarak, yurt dışındaki sergilere katıldığını, davetler aldığını ve çeşitli yarışmalarda ödüller kazandığını biliyoruz. Bu yolculuğunda yaşadığın deneyimleri ve başarılarını bizimle paylaşır mısın?


B: Her fırsatta sergi, yarışma gibi insanı kısa sürede üretmeye iten etkinliklere katılmaya çalışırım. Bunlar beni daha coşkulu bir üretme havasına sokuyor. Yeni şeylere bakmak, farklı konularda çalışmaya kendimi açmak için bir fırsat oluyor. Sonuç almak daha da güzel oluyor tabi ama sadece katılmak bile çok çok önemli. İnsanı diri tutan bir şey bu.

 Tasarım ve sergileme ödüllerimi merak edenler websitemde görebilirler ama kazandığım bir ödül epey önemliydi benim için: 2007 yılında Amerika’da yüksek lisans yapma şansı tanıyan Fulbright Başarı Bursu’nu almıştım. İki yıllık bu dönem bana bambaşka bir dünyanın kapısını açtı. O dünya şu an biraz uzakta kaldı gündelik hayat koşturmacasında ama orda yaşadıklarım benim hala bir parçam. Beni ben yapan, kendimi ve işlerimi daha iyi anlamamı sağlayan bir deneyim oldu benim için.



ree

ree

 

 







Burcu'nun ilham verici ve yaratıcı dünyasına adım atmak ve harika tasarımlarının nasıl ortaya çıktığını keşfetmek gerçekten çok özeldi. Yeni tasarımlarını heyecanla bekliyoruz.


Hepimize ilham olmasını diliyorum!


Sevgiler,

Ayşegül


Not: Burcu Büyükünal'ı @bb.jewelrystudio , @burcubuyukunal_conceptual ,@madenistanbul hesaplarından takip edebilirsiniz.

 
 
 

Comments


bottom of page