Amsterdam Çanta Müzesi: Museum of Bags and Purses

Amsterdam, kanalları, tarihi yapıları ve dünyaca ünlü müzeleriyle büyüleyici bir şehir. Hollanda'nın bu harika şehrini iki kez ziyaret etme şansı buldum. İlk seyahatimde, dört gün boyunca sadece Amsterdam’ın güzelliklerini keşfettim. İkinci seferde ise Amsterdam’da yalnızca bir gün geçirip diğer şehirlerini gezmeye koyuldum.

Yurtdışı gezilerinde kimileri gastronomi odaklı bir rota çizerken, kimileri ise müze ve tarihi yerlerin izini sürer. Biz kesinlikle ikinci gruba dahiliz! 😊 Yani müze ve tarihi yerleri gezerek mutlu olanlardan...  Son ziyaretimde Amsterdam’da bir gün kaldığımız için, görmeyi çok istediğim Çanta Müzesi’ni (Tassenmuseum) gezme fırsatım olmadı. Bu durumu fırsata çevirip, Çanta müzesini görmek için bir gün tekrar gitmeyi planlıyorum. 😊

Avrupa’nın en büyük çanta koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Amsterdam Çanta Müzesi, çantanın tarihi yolculuğunu ve modadaki evrimini merak edenler için gerçek bir cennet.

Amsterdam Çanta Müzesi’nin Tarihi

Amsterdam Çanta Müzesi’nin hikayesi, 1970’lerde Hollandalı koleksiyoncu Hendrikje Ivo’nun tutkusu ile başladı. Hendrikje, antika bir kaplumbağa kabuğu el çantası bulduktan sonra çantalara olan ilgisini büyüttü ve koleksiyonunu genişletti. Zamanla bu koleksiyon o kadar büyüdü ki, Amsterdam’daki tarihi bir kanalda bulunan 17. yüzyıldan kalma bir binada sergilenmeye başlandı. Bugün, müze yaklaşık 5.000 çanta, cüzdan ve aksesuarı içeren etkileyici bir koleksiyon sunuyor.

Müzede Neler Görebiliriz?

,

Amsterdam Çanta Müzesi, çantanın 16. yüzyıldan günümüze kadar uzanan tarihi hakkında detaylı bir bakış sunuyor. Müzede, farklı dönemlere ait çantaların gelişimi ve tasarım trendleri gözler önüne seriliyor. İşte müzede görebileceğiniz dikkat çekici bölümler:

• Tarihi Çantalar: 16. ve 17. yüzyılda kullanılan ilk çantalar, günlük hayattaki işlevsellikleriyle dikkat çekiyor.

• Vintage ve Modern Tasarımlar: 20. yüzyılın ünlü modacılarına ait tasarımlar ve ikonik çanta modelleri sergileniyor.

• Sanatsal Çantalar: Müze, yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda sanatsal açıdan da değerli olan çantaları koleksiyonuna dahil ediyor.

• Lüks Markalar: Chanel, Hermès ve Louis Vuitton gibi lüks markalara ait zamansız tasarımlar da müzede yer alıyor.

Amsterdam Çanta Müzesi’ni Ziyaret Etmeniz İçin 3 Neden

1. Moda ve Tarihi Bir Arada Keşfedin: Çantaların yalnızca bir aksesuar olmadığını, aynı zamanda kültürel ve tarihi birer anlatıcı olduğunu göreceksiniz.

2. Etkileyici Bir Koleksiyon: Dünyanın dört bir yanından toplanmış, her biri ayrı bir hikaye anlatan çantalara hayran kalacaksınız.

3. Sanatsal İlham Kaynağı: Çanta tasarımıyla ilgilenenler için bu müze, yaratıcılığı tetikleyen bir ilham merkezi.

Amsterdam Çanta Müzesi, hem çanta tasarımı hem de moda tarihiyle ilgilenenler için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Her çantanın arkasında yatan hikayeleri, sanat ve işlevselliği bir arada görmenin çok ilham verici olduğunu düşünüyorum.

*Görsel internetten alınmıştır.

Amsterdam

Madem konu Amsterdam’a geldi, bir mimarın gözünden nereleri görmelisiniz kısaca bahsetmeden olmaz. Başta bahsettiğim gibi biz yurtdışı gezilerinde müze ve tarihi yerler üzerinden ilerliyoruz. Zaten yeme-içme noktaları diğer bloglarda fazlaca mevcuttur. Hadi bizim gözümüzden hızlıca bir Amsterdam turu yapalım.

Öncelikle birbirinden güzel yaklaşık 1200 köprü olduğunu düşünürsek, hepsini gezmek mümkün değil. Öncelikle;

• Jordaan bölgesi ve Negen Straatjes de gezintiye çıkıp, sokaklarda kaybolun. Harika kanal manzaralarının ve köprülerin keyfini çıkarın. Gecesi ayrı güzel, gündüzü ayrı.

• Museumplein bölgesi. Burada Rijksmuseum ve Van Gogh Müzesi öncelikle gezmenizi önerdiğim müzeler. Eğer resim ve modern sanat ile ilgiliyseniz bayılacaksınız. Ayrıca Rijksmuseum arkasında kurulan standlarda yediğimiz waffle ın tadını hala unutamıyorum. Görürseniz mutlaka deneyin.

• Üstü kapalı botlar ile kanalda şehir turu yapın. Bir de suyun üzerinden Amsterdam evlerine bakın.

• Leidseplein meydanında bir akşam cafe de oturun. Hareketli meydanın ve sokak müzisyenlerinin keyfini çıkarın.

• Vaktiniz kalırsa Çanta müzesini ziyaret edin.

• Kanal üzerinde, Dünyanın yüzen ilk Çiçek pazarını ziyaret edin.

• Haarlemmerbuurt bölgesindeki tasarım mağazaların, vintage dükkanların ve sanat galerilerin keyfini çıkarın.

Eğer tarih ve sanatla ilgiliyseniz, müzeleri gezmekten zevk alıyorsanız 3-4 günlük bir Amsterdam gezisinde bence yukarıda bahsettiğim yerleri mutlaka görmelisiniz. Keyifle gezeceğinize eminim!